Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Wikipedia'ya Neler Oluyor?

Normalde olan, gün geçtikçe yaptığınız işte tecrübe sahibi olmak, ilerlemek, yenilikler getirmek, hataları minimuma indirmek vb. olmalıdır. Bu bazı kurumlar için geçerli değil. Mesela wikipedia. Geçtiğimiz günlerde bir kanun üstadının bilgilerinin wikipedia da olmadığını gördüm ve gerekli bilgileri girdim. İçerisinde kullandığım linklerde yine wikipedia içerisindendi. Fakat bilgilerim silindi. Bunun üzerine link kullanmadan bilgileri girdim. Bu kez de girdiğim sanatçı yaşıyor olmasına rağmen ölüm tarihi girdiler. (ki ben girmedim ölüm tarihini)  Mail attım yönetici bölümüne; durumu izah ettim ve yanlış bilgi olmasın söz konusu kişi sağ dedim. Bunun üzerine sayfayı yine sildiler. Tekrar mail attım dönüş bile olmadı. Bugün yine wikipedia da Orgeneral Yaşar Güler'i Libyada öldü diye yazdıkları görüldü.  Wikipedia editörlerini kimlerden seçiyor bilmiyorum ama ciddi bir revizyona ihtiyacı var gibi görünüyor.
En son yayınlar

Sınavlar

Ne bileyim?  İnat olsun diye mi, yoksa macera olsun diye mi, kim bilir belki de orta yaş sendromundayımdır ama Üniversite sınavına girdim. :) Sınav yerleri belli olduğu gün ÖSS'den sınava giriş belgemden 2 tane çıkardım. Biri evde diğeri iş yerinde. Okul nerede diye önce İBB Şehir haritasından, sonra bizzat giderek okulun nerede olduğunu öğrendim. Demem o ki, ben bu yaştan sonra belli bir kariyer veya meslek peşinde olmadığım halde bunları yaptım. Öğrenci olmanın sorumluluğu gereği. Sınav günü sabah 09:00'da adres arayanlar, oraya buraya koşturanlar, çıkış almak için dükkan dükkan gezenler, taksiciye bas gaza hemşerim kimlik kalmış diye panik olanlar. Kimseyi kınamak eleştirmek vb haddim değil ama ömrü hayatınızda çok önemli olan ananızın babanızın kapının önünde Yasin okuyarak sizi beklediği bir sınavdaki bu sorumsuzluk, kontrolsüzlük nedir? Bir önemli sınava girerken kendinizi bu kadar kaybediyor veya sorumsuz davranıyorsanız daha nice sınavlar olacak a

İftar Sofrası

Ne güzel günlerdir Ramazan günleri. Orucun verdiği rehavet, uykusuzluk vb yanında kendini zinde hissetmenin, özellikle sigara tiryakileri için rahat nefes almanın yanında bereketi, feyzi ile yılın arınma ayı. Tabii bir çok değerimizde olduğu gibi, Ramazan da artık harcadığımız değerlerimizden. Oruç tutmamak, tutana saygı duymamak... onlarca sorun yazarım gereği yok. Hepimiz biliyoruz zaten. Tüm bunların yanında iftar sofralarının ayrı bir güzelliği vardır. Paylaşmak, bir arada olmak vb.  Ama dedim ya harcıyoruz bozuk para gibi değerlerimizi de. Amacının dışına çıkan lüks sofralar ve israfın şaşırtıcı boyutu üzüyor ve korkutuyor beni. Geçenlerde öğrendim. İftar sofrasında kayısı içerisine pastırma sokuşturuyorlarmış, iftariye tabağı diye "KAYISI İÇİNE PASTIRMA" Pastırmalı kayısı dolması yani. Rahmetli Mısırlıoğlunun tabiriyle çüüüüüüüüüüş dedim. Çok üzüldüm. Artık bolluktan ne yapacağını şaşırmış bir millet oluyoruz.  Ne demek kayısı içinde pas

Blog da Blog

Evveliyatında blog yazıları yazmış çeşitli bilgiler paylaşmıştım. Başka gazete ve dergilerde yazmaya başlayınca da bırakmıştm. Fakat algı şu ki, hangi gazete ve dergide yazarsanız o yayın organının borusunu öttürüyormuşsunuz gibi bir düşünce var. Oysa alakası bile yok. Bu yüzden ne kimseyi töhmet altında bırakmak, ne de töhmet altında kalmamak için yazayım dedim bloğuma. Bir de baktım ki önceki bloğumu kapatmış google amca. Olsun biz de yeniden başlarız :)